Karavandaki Adam

“Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi”

Karavandaki Kütüphane’nin okuma etkinliğinin ikinci bölümüde Aganta Burina Burinata konuk oluyor.

Sizlerden gelen yorumlarla Sait Faik Abasıyanık’ın Kayıp Aranıyor eserini ele alıyoruz.

“Anneniz öldü. Cenazesi yarın kaldırılacak. Saygılar.” – Yabancı

“Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz.” – Saatleri Ayarlama Enstitüsü

“Seni kollarıma alıp uyuyabilseydim, bunca mürekkep şişede de durabilirdi.” – Lady Chatterley’in Sevgilisi

“Ne olmuş bana böyle?” diye düşündü. Gördüğü, düş değildi. – Dönüşüm

“Gök öyle yıldızlıydı öyle aydınlıktı ki…” – Beyaz Geceler

Son bölümde Hakan ve Süleyman, tüm bölümlerin bir özetinin yanında biraz konunun dışına çıkarak genel bir edebiyat sohbeti gerçekleştiriyor.

Bu bölümde romanı tamamladıktan sonraki süreçte yaşanabilecek şeylere dair ön görülerin yanında ticari ve edebi roman üzerine de bir sohbet gerçekleştiriliyor.

Bu bölümde sohbet koyulaşıyor, çeşitli sorular ve örneklerle etkileşim üzerine keyifli bir sohbet ortaya çıkıyor.

İkinci bölümde Hakan ve Süleyman, roman yazma sürecinde konu, tespit ve kaynaklar üzerine konuşuluyor.

İlk bölümde Hakan ve Süleyman; neden yazmaya ihtiyaç duyduklarını, karşılaştıkları sorunları ve bunlara dair çözümlerini ve okuma isteği üzerine konuştu.

“Kimdi o kedi, zamanın eşyayı örseleyen korkusunda eğerek kuşları yemlerine, bana ve suçlarıma dolanan?”

“Elinin arkasında güneş duruyordu.Aylardan kasımdı üşüyorduk.”

“Çok geçmeyecek aradan. Şöyle diyeceğim: Bulutlar açmadı. Mavi gök orda mı?”

“Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,”

“Deniz feneri olsaydım gecede, fırtınada ışıktım, balıklara, vapurlara, kıyıklara — ne yazık ki kendim batmak üzre bir gemiyim!”

“Hatıralarım bu şehirdedir.”

“Bir yanda sevgilerim bir yanda sancılarım.”